Merhaba sevgili okurlar, ilk yazıma hoşgeldiniz,

Merhaba ilk yazılma hoşgeldiniz sevgili okuyucular,

Ben Defne, ve bazı insanlar bana Def, bazıları Defnoş, bazıları ise Deffy der. Yabancı arkadaşlarımın Daphne demesini beklersiniz ama onlar da bana kısaca “Def” der, çünkü Daphne’nin kısaltımını “Def” şeklinde adlandırmak daha kolaydır, İngilizcedeki “ph” Türkçede “f” sesini çıkarttığı için. Herneyse bunlar çok önemli detaylar değil, şimdi gelelim benim sizlere anlatmak istediğim kısma.

Bu bloğu açmamda birçok sebep var, ancak başlıca bir sebep tanımlamam gerekirse o da düşünce ve duygularımı paylaşabileceğim bir yere ihtiyacım var. Uzun zamandır aklımdaki duygu ve düşünceleri az az da olsa bir yerlere yazıyorum, ancak bunu bir bloğa dönüştürme isteğim içimdekileri kendim dışında birileriyle daha paylaşma isteğinden kaynaklanıyor. Ayrıca takdir edersiniz ki, yazdığım yazılar da okunması hoş yazılar olabiliyor zamandan zamana, ailem ve arkadaşlarımın, okuldaki İngilizce ve Türkçe hocalarımın da onaylamış olduğu bir yazma yeteneğim var. Yazılarımı bloğa dönüştürme fikri üniversitede aldığım Türkçe derslerinde birer blog yazmamız gerektiğinde de başladı. Kendi kendime, burada bu tarz bloglar yazabildiğime göre, eskiden beri düşünmüş olduğum bir hayalimi niye gerçekleştirmeyeyim ki?

Ve böylelikle başladım ara ara blog yazmaya, aklıma gelen fikirler, günlük hayattaki gözlemlerim, okuduğum, izlediğim veya dinlediğim şeyler hakkında. Sanırsam yazdıklarım çoğunlukla film, müzik, kitap, resim gibi sanatsal ögeler hakkındaydı veya bazı felsefik şeyler. Ancak böyle felsefik deyince yanlış anlamayın lütfen bir filozof veya felsefe programı mezunu kadar bilmiyorum tabii ki, kendi halimde düşüncelerimin ve de günlük hayattaki olayların yorumunu yapıyorum. Fazlasıyla düşünen beynimin ortaya çıkardığı şeylerden bir tanesi bu sadece….

Müziğe ve filmlere küçüklüğümden beri bir merakım olmuştur, yani diyebiliriz ki benim küçüklüğümden beri bir sanatsal ve yaratıcı bir yanım vardı. Kendimi hep liseden beri fen okuyorum diye daha mantıklı ve rasyonel diye tanımlasam da sanatsal tarafımla rasyonel tarafım eşit basıyor olabilir. Sonuçta illa bir bilim adamı olucam diye sanatla ilgilenmeyi bırakmam gerekmiyor öyle değil mi…

Küçüklüğümde yaklaşık 7-14 yaşları arası keman çaldım, elim kalem tuttuğundan yani 2 yaşımdan beri resim çizmeyi severim ve bu konuda iyiyimdir de (övünmek gibi olmasın), müzik zevkim bence fena değildir klasik müzikten, indie, pop, rock ve metale kadar birçok farklı müziği severim ancak en sevdiğim çeşit rock müziktir. Bunun dışında küçüklüğümden beri birçok film izledim ve de bu filmlerle ilgili düşünmeyi, analizini yapmayı, tartışmayı da severim. Son zamanlarda instagram ve de iphone vb. akıllı makineler sayesinde fotoğraf çekebilmem kolaylaştığından beri fotoğraf da çekiyorum. Yani anlayabilceğiniz, övünmek gibi hiçbir niyetim yok ancak oldukça sanatsal bir insanımdır.

Ben de bu nedenle yazdıklarımı, duygularımı, düşüncelerimi paylaşabilme niyetiyle bu bloğu açtım ve de yazdıkkarımı sizlerle paylaşacağım, umarım beğenirsiniz…

Keyifli okumalar 😊

18 Ağustos 2019, 1. blog yazım